Laf Ola Beri Gele :>))
Safsata kılavuzu 4A Çevresi’nin internet ortamında gerçekleştirdiği kollektif çalışmanın ürünüdür.
Yazar Alev Alatlı’nın internette kendi adını taşıyan bir tartışma ortamı, yani alevalatli@egroups.com adresli e-posta grubunu kurmasının üzerinden iki aylık bir süre geçmişti ki, grup üyeleri arasında tartışmalar, yanlış anlamalar ve önyargılar nedeniyle giderek verimsizleşti. Karşıt görüşler etrafında gruplaşmalar başladı. Söylenenlerle onlardan anlaşılanlar arasında giderek bir uçurumoluşuyordu. Tartışmalar, neredeyse, “söylenenlere değil, söyleyenlere karşı olma”şeklinde sürdürülüyordu ve dolayısıyla sağlıklı bir düşünce alışverişi gerçekleşemiyordu.
Ne söyleyen söylediğini anlatabiliyor, ne de okuyansöyleyeni anlıyordu. Tambu sırada, e-posta grubununposta kutularına Alev Alatlı’nın “eksikli ve mahzun” konulu mektubu düştü: “Bu duyguyu tanıyacaksınız: ”Siyaset Meydanı’nı ya da benzer bir programı seyrettikten, basında bir haber okuduktan yada politikacıların, örneğin nükleer santral, örneğin enflasyon, konularındaki konuşmalarını dinledikten sonar insanın içinde kalan duygu. Argümanların sonuçsuz, soruların cevapsız, hükümlerin havada kaldığı duygusu. Tuhaf bir umarsızlık duygusu. Umarsız, çünkü meselenin bir de (yıllar yılı susturulmuş insanların doğal karşılanması gereken tepkisi olsa gerek) söylenene muhalefet etmenin “demokratik konuşma hakkını ihlal” anlamına gelişiyor olması gibi yaygın anlayış var. “Vardığın sonuca değil, sonuca varış şekline karşıyım” alışık olduğumuz bir murakabe mekanizması değil. Korkarım akıl yürütmenin muhakemenin, bir takım kuralları olduğuna, bu kurallarına uymayan bir matematikçi düşünülemez, mantık kurallarına uymayan bir iddia / bir argüman sahibi de düşünülemez – hususu açıklamakta da yetersiz kaldım, besbelli.”
Alev Alatlı, daha sonra, hatalı akıl yürütmenin tartışmaları geçersiz, tutarsız bazı sonuçlara götürdüğüne işaret etti. Hatalı çıkarımlar sonucu ortaya çıkan sonuçlara boş, temelsiz, asılsız sözlerin Batı düşünce dünyasında “Fallacy”, safsata olarak nitelendirildiğine ve dışlandığına dikkat çekerek, bu konuda yapılmış bir sitenin grup içinde incelenmesini önerdi.
Bir süre sonra grup, bu sitedeki safsataları Türkçeye çevirmeye karar verdi. O günlerde Cahit Akın’ın yaptığı işbölümüyle, adı geçensitedeki 38safsata, SinanCanan, ve Ayşe Şule Eriçok ve AylinÖzdenÖktemtarafındanTürkçeye çevrildi. Hulusi Çınar, Mehmet Sülkü, Mehmet Yasak, Barış Poyrazoğlu, Gönül Demez, Fatma Kılıç, M. Akın Yılmaz’ınkatkılarıyla ortaya çıkanprojeyi Mehmet Sayım Karacandüzenledi ve bazı güncel örnekler ekledi. Proje bu haliyle Alev Alatlı’nın web sitesine kondu (www.alevalatli.com). Daha sonra Nurcan Karacan, internetteki safsata ile ilgili bütün web sitelerini tarayarak, yaygın safsata türlerini belirledi, mevcut çalışmaya yeni safsata türlerini ekledi ve bu safsataları, anlamayı kolaylaştıracak şekilde, üst başlıklar halinde gruplandırdı. İnceleme aşaması, konuyla ilgili kitapları da kapsayarak genişletildi.
M. Akın Yılmaz, Mehmet Yasak, Ayşe Şule Eriçok, Taner Akbaş, Mehmet Sayım Karacan, Barış Poyrazoğlu, NurcanKaracan, Yonca Hancıoğlu, HakanErdil, Koray Aydın ve Emin Gürbüz tarafından gruba gönderilen örnek safsatalar, Mehmet Sayım Karacan, Barış Poyrazoğlu ve Taner Akbaş tarafından, grupta yapılan tartışmalar da dikkate alınarak, türlerine göre düzenlendi, bu düzenlemeyle ilgili açıklamalar yapıldı. Mehmet Sayım Karacan tarafından metne çeşitli karikatürler yerleştirildi. Son olarak, ortaya çıkan metin, Cahit Akın ve Alev Alatlı tarafından gözden geçirilerek elinizdeki kitabın içeriğine ulaşıldı.
Kitapta yer verilen metinler, herkesin ulaşılabileceği kaynaklardan, toplumun her kesiminden insanların okuduğu yayınlardan seçilmeye çalışıldı. Ortak özellikleri, güncel safsatalara iyi örnekler içermektedir. Zaten amaç, herhangi bir kişinin yazarlığını yada kişiliğini yermek değil, meselenin e-grubumuzun üyeleri ve bu kitapçığın okurları tarafından daha iyi anlaşılmasını sağlamaktır. İleriki sayfalarda göreceğimiz üzere bazen bir metin birden fazla safsata türü de içerebilmektedir. Böyle durumlarda saptanan örnekleri öncelikle en iyi temsil ettikleri düşünülen safsata türü kategorisine yerleştirildi. Bazen de aynı metni birden fazla safsata başlığı altında incelendi.
Son olarak, bu çalışmanın herkesin aynı düşüncede birleşmesini sağlamak gibi bir amacı olmadığını vurgulayalım. Hedefimiz, hem kendi söylediğimiz sözlerdeki türlü mantık hatalarını, hem de başkalarının söylediklerini hatasız anlama yetimizi geliştirmek, deyiş yerindeyse, “dolduruşa gelmekten” korunmaktır. Böylece özellikle de sanal iletişim ortamlarını ve de tartışma ortamlarını verimsiz kılan nedenlerin ortadan kalkmasına katkıda bulunmayı umuyoruz.
Mehmet Sayım Karacan
4A Çerçevesi, Safsata Çalışma Grubu Koordinatörü